Kanın damar duvarına yaptığı basınca tansiyon, bunun hedef organlara (kalp, beyin böbrek gibi) zarar verecek yüksekliğe ulaşmasına ise kan basıncı yüksekliği diğer bir ifade ile Hipertansiyon denilmektedir. Günümüzde kan basıncının 140/90 mmHg ve üstünde olması hipertansiyon olarak kabul edilmektedir.
Yapılan çalışmalarda 18 yaş üstü hipertansiyon sıklığı yaklaşık %-30 olarak tespit edilmektedir. Bu da her dört kişiden birinde tansiyon var demektir. Ülkemizde ise yaklaşık 15 milyon hipertansiyon hastasının var olduğu tahmin edilmektedir. “Sessiz Katil” olarak bilinen hipertansiyon başta kalp olmak üzere beyin, böbrekler, göz damarları ve periferik (bacak) damarları olumsuz etkilemektedir. Dolayısyla hipertansiyon tedavi edilmediğinde kalp krizlerinden kalp yetmezliğine, felçten böbrek yetmezliğine ve körlüğe kadar giden ciddi hastalıklara neden olmaktadır.
Tedavi ile bu olumsuz durumlardan kurtulmak mümkündür. Özellikle yaşam stili değişikliği, düzenli ve dengeli beslenme ile egzersiz hipertansiyonun tedavisinde olmazsa olmaz yaklaşımlardır. Bunlara eklenecek hastaya uygun seçilecek ilaç tedavisi ile hipertansiyon kontrol alınabilir.